Manik Dönem Tedavisi
Manik atağın, ‘hipomani’ denen ve daha hafif belirtilerle seyreden formu dışında, akut mani oldukça ağır bir tablodur. Belirtiler bölümünde anlatılan şiddetli tablo, çoğu zaman manik atak yaşayan kişinin hastaneye yatırılmasını gerektirir.
Aşırı hareketli, sinirli ve saldırgan olabilen, şiddetli uyku bozukluğu yaşayan kişinin öncelikle sedatize edilip sakinleştirilmesi gerekir. Günde 3-4 saat uyuyan hastanın, uyuma süresinin uzatılması şarttır. Bu amaçla, sakinleştirici ilaçlar oldukça işe yarar. Sinirliliği ve öfkesi yatışan hasta, hastalıkla ilgili durumun farkına varmasına yani içgörü geliştirmesine yönelik psikoterapi veya grup psikoterapisine alınmaya başlanabilir.
Antipsikotik cinsi ilaçlar, çağrışım çözüklüğünü ve düşünce bozukluğunu giderdikleri, ajitasyon ve agresyonu azalttıkları için, hastaneye yatmış manik hastanın tedavisinde sıklıkla tercih edilen ilaçlardır. Bu ilaçların bazıları sadece agresyonu azaltmaya yararken, bazılarının hem mani hem de depresyon dönemlerinde etkin olduğuna dair kanıtlar vardır.
Bir tuz olan ‘lityum’ ve antiepileptik bir ilaç olan ‘valproik asid’ akut mani tedavisinde etkinliği kanıtlanmış diğer ilaçlardır. Bu iki ilacın da tedavide etkin olabilmesi için belli kan düzeyinin tutturulması gerektiğinden ilk başlarda haftada bir, daha sonra ayda bir kan testi ile kan düzeyi takibi gerekir. Yatış sırasında hem antipsikotikler, hem de lityum ve valproik asid gibi antimanik etkinliği kanıtlanmış ilaçlar beraberce verilebilir.
Uygun doz ve doğru tedavi seçeneklerinin uygulanmasıyla, en ağır mani atağı dahi 2-4 hafta içinde büyük oranda düzelmiş olacaktır.
Tedaviye yanıt vermeyen durumlarda, kişinin aşırı derecede saldırgan ve öfkeli olduğu hallerde, düşünce bozukluğunun ağırlaştığı durumlarda ve hızlı döngülülük denen, senede üçten fazla atağın yaşandığı hastalarda, EKT (elektrokonvulsifterapi) de son derece etkin ve güvenli bir seçenektir.
Doç. Dr. Özgür Öztürk