Manik Depresyon (Bipolar Bozukluk)
Manik depresif bozukluk, görülme sıklığı yaklaşık %1 civarında olan önemli bir psikiyatrik hastalıktır. İki uçlu duygudurum bozukluğu olarak da adlandılır. Psikiyatri kliniklerine yatarak tedavi gören hastaların önemli bir kısmı manik depresiftir. Hastalığın tedavi edilebilir-hayatla uzlaşabilir bir doğası olmasının yanında, ataklar sırasında oldukça yıkıcı olması, kişiye ve çevresine maddi- manevi zarar vermesi, tedavisinin ciddiyetle ele alınmasını gerektirir.
Manik depresyon yaşam boyu süren bir hastalıktır, bu anlamda diyabet (şeker hastalığı), hipertansiyon veya romatizmal hastalıklarla benzerlik kurulabilir. Dönem dönem ataklarla seyreder, ancak klinik olarak iyi tedavi altında olan hastalarda, ataklar arasında tam veya tama yakın düzelme gözlenir. Hastalığın ilk ortaya çıkışıyla, doğru tanının koyulup tedaviye başlanma arasında ortalama 5-10 yıllık bir gecikmeden bahsedilir, bu da erken teşhis ve tedavinin başlanmasının önemine işaret eder.
Manik depresif hastalarda, sık sık iş değişikliği veya kaybı, ölçüsüz hesapsız davranışlar nedeniyle iflas, evliliklerin sürdürülmesinde güçlük, alkol ve madde bağımlılığı gibi sosyal açıdan problem olan durumlar da sık gözlenir.
Hastalığın en riskli ve en üzücü komplikasyonu, depresif ataklar sırasında ortaya çıkan intihar düşüncesi ve girişimidir. İntihar ile ilgili eylemlerin genelde hastalığın ilk 5 yılında daha sık olduğu ve bu hastaların önemli bir kısmının henüz tanı almamış veya düzenli tedavi altında olmayan hastalar olduğu bilinmektedir.
Manik depresif hastaların önemli özellikleri vardır. Bu kişilerin %10-15'inde üstün yaratıcılık ve liderlik vasıfları olur, ancak hastalık süreci ve sık sık tekrarlanan ataklar, bu yaratıcılık ve liderlik özelliklerinin sürdürülmesine ve başarıya dönüşmesine çoğu zaman engel oluşturur..
Manik depresif bozukluğun sebepleri, belirtileri, tedavisi ve psikoterapisi ile ilgili bilimsel, detaylı ve tatminkar bilgilere sitemizden ulaşabilirsiniz
Doç. Dr. Özgür Öztürk